Saturday, March 29, 2025 | By: Do Ebru Marbling
Mayis 2013
Bir yandan iki gündür ayaklarımın altında dolaşan, buldukları her şeyi sevinçle, gözlerinde ışıltıyla "Anneler günün kutlu olsun" diyerek bana getiren kızlarım, öte yandan ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kaldığım, biricik anneciğim. Sanırım en duygu yüklü anneler günüm bu olacak. Anneler günü arefesinde annelere ilişkin söylenenler birbirlerine çok benziyor ve bir yandan da ne zaman başımız sıkışsa imdadımıza yetişen bir yardım meleğini betimliyor. Yaş kaç olursa olsun, konu ister yemek tarifi olsun ister ojenin rengi isterse de üniversitede meslek seçimi olsun, iyi günde kötü günde anneler hep bizimle. Dünyadaki tüm anneler çok özel, o küçücük evlerin içinde kapalı kapıların ardında yıllarca beraber geçirilen zaman, ki bu zaman hayatımızın en önemli dönemi, çocukluğumuz. Çocukluğumuzdaki en önemli figür, annemiz. Anne evin kalbi. Öyle bir bağla bağlanıyoruz ki bu sevginin, bağın eşi benzeri yok. Anlatmaya kelimeler yetmez hatta şu anda olduğu gibi o sevgiyi anlatmaya çalışmak anlamsız olur. Canım annem benim, seni çok seviyorum. Ellerimi belki kısa bir süre tuttun ama kalbim hep avuçlarının sıcaklığında, hep huzurlu, hep rahat, hep güvende.
Ben ise bugün, hatta şu anda hayata çok farklı bir perspektiften bakıyorum. Hayatta hep başarının peşinden koştum, ileriye gitmek, yeni ve değerli şeyler yapmak, takdir görmek için çalışıp çabalayıp durdum. İşlerin, e-maillerin beni mutlu etmesine veya üzmesine izin verdim. Şimdi bu satırları yazarken anlıyorum ki kıymeti ve önemi olan tek şey anne olmakmış. Şimdiden günde elli kere Defne "Mom, I love you" diyor, İpek ile oturup karşılıklı anne-kız sohbeti yapıyoruz, yumuşak, mis kokulu öpücükleri her gün defalarca yanağımı okşuyor. Anneliğin mucizesini yaşıyorum. Yaşadığım her şey beni anneme daha da çok bağlıyor. Allah'a böyle bir annem olduğu için teşekkür ediyor ve bana bahşettiği annelik için de minnet duyuyorum. Bütün annelerin gününü kutluyor, en derin sevgilerimi gönderiyorum.
0 Comments