Perth Royal Show'da Yaptiklarimiz
Sunday, April 20, 2025 | By: Do Ebru Marbling
4 Ekim 2014
Türkiye’de bayram kutlanırken, biz burada Royal Show festivalindeydik. Dün sabah gittik, akşam havai fişek gösterisiyle kapanış yaptık ve gece 10 gibi yorgun ama mutlu şekilde eve döndük.
Royal Show dev bir okul gibiydi adeta. Her köşesinde çocuklar (ve yetişkinler) icin hayata dair öğrenilecek bir şey vardı. Yaparak, yaşayarak öğrenme temelli bu festivalde geçirdiğimiz günü anlatmadan duramayacağım.
🐓 İlk Durak: Kanatlı Hayvanlar Bölümü
Gezimize tavuklardan, kazlardan, ördeklerden başladık. Eğitici bölümde “Hangi hayvan nasıl yumurtlar?” diye bir eşleştirme oyunu vardı. Dev bir dolap düşünün: Bir tarafında sorular, diğer tarafında cevaplar. Kapağı kaydırıyorsun, doğru mu tahmin etmişsin diye kontrol ediyorsun.
Mavi yumurtlayan tavuk olduğunu öğrendik, Emu yumurtasına dokunduk, şaşkın şaşkın bakındık.
En çok ilgimi çeken şeylerden biri, kabarık tüyleriyle kocaman bir tavuğun kilosunu tahmin etme oyunu oldu. Defne adresimizi form doldurarak yazdı — “Hawkesbury Drive” kısmını o kadar dikkatle yazdı ki; bu kadar anlamlı bir bağlamda form doldurma becerisi geliştiği için sevindim. Üstelik telefon numaramı ezbere biliyormuş, ona da ayrı bir mutluluk!
Ben tavuğun kilosuna 8 kilo 350 gram yazdım. Kızlar ise “100 kilo!” gibi eğlenceli tahminler yaptı. Ayaküstü çocuklara kilo oranlama dersi verdim — estimation skills de bu şekilde gelişiyor işte. 😊
Hayvanlardan sonra el işi fuarını gezdik: örgü, dantel, mozaik, resim, kitap… Sonra kızlar dev bir şişme kaleye daldı, ben de çimlere serilip biraz dinlendim. Dondurma, yoğurt, süt derken süt ürünleri standından eksik kalmadık.
Bu yıl çok fazla gösteriye denk gelmedik ama normalde kuzu kırkma, odun kesme yarışmaları, çoban köpeklerinin sürü toplama gösterileri de oluyormuş. Ama zaten o kadar çok etkinlik vardı ki her şeyi yapmaya zaman yetmedi.
Benim favorim? Yün ve ip eğirme bölümü. Belgesellerde görüp hiç anlamadığım şeyi bu kez yakından deneyimledim. Yaşlı bir teyze adım adım anlattı, spinner’ı denedim. Ev için örnek yünler bile topladım. Özellikle alpaka yünü… Altın sarısı ipeksi yapısıyla tam bir hazine!
🧪 Patates, Arılar, Buğday ve Kompost
Fuarın eğitim kısmı cidden etkileyiciydi. Toprağı kazıp farklı renklerde patatesler bulduk. Buğdayın tarladan sofraya yolculuğunu öğrendik, mikroskopla arıları inceledik, farklı balların tadına baktık.
Kızlar ayçiçeği tohumu ekti, kompost yapmayı öğrendi, hatta solucanlara bile dokundu!
Büyükbaş hayvanlar bölümünde dev bir öküz tam da önümüzde işemeye başladı.
Biz: “Muahahaaa bak çişini yapıyor! Iııığğh!” diye Türk usulü şamata yaparken...
Yanımızdaki Avustralyalı çocuk: “Mum, look! It’s weeing!”
Annesi: “Tabii ki, çok yemek yedi ve çok su içti, o yüzden çişi gelmiş olabilir.”
O anda durdum düşündüm: Kamu spotu gibi bir kültürel fark.
Biz neden adam olamıyoruz acaba? 🙃
Ama ne yapayım, içimdeki şamatacı beni bırakmıyor, aileden gelen bir miras olabilir bu!
🎡 Lunapark, Karikatür ve Hediyelikler
Kızlar fuarın lunapark kısmında atlı karınca, hızlı tren gibi eğlencelere katıldı.
Party bag (çikolata dolu küçük çantalar) alındı.
Ipek kendine Husky peluş aldı.
Defne mumdan el kalıbı yaptırdı.
Kızların karikatürlerini çizdirdik.
Ve fuarın olmazsa olmazı: Havai fişekler!
Yarısını kaçırmış olsak da finali yakaladık, yüzümüz gülerek trene bindik. Trende herkes yorgundu ama mutlu. Bir kadınla sohbet ederken şöyle dedi:
“Birçok aile bu etkinliği tamamen para tuzağı olarak görüyor ama bence çok eğitici.”
Hak verdim.
💸 Peki, Maliyet?
-
Giriş ücreti: 28 AUD (IGA’dan alınırsa 24 AUD)
-
12 yaş altı: Ücretsiz
-
Etkinlikler: Çoğu ücretsiz
-
Oyuncaklar & Şekerlemeler: fiyatlar degisiyor
-
Lunapark binme ücreti: 6-8 AUD arası
-
Yiyecek-içecek: Çeşit çok, fiyatlar tuzlu
Birçok aile piknik çantasını hazırlayıp yanında getiriyor. Ama her yere pazar arabası taşımak da ayrı dert. Yani biraz gözden çıkarmak gerekiyor ama kesinlikle değiyor.
Fuarın girişinde çocuklar için bir “kayıp etiketi” dolduruluyor ve t-shirtlerine yapistiriliyor.
“Adım: … / Fuara … ile geldim / Lütfen … numarayı arayın.”
Akşam çocukların üstünü değiştirirken Defne, t-shirt’ündeki etiketi görünce gözlerini kocaman açıp şöyle dedi:
“We didn’t EVEN get LOST!”
Demek ki onun fuardan beklentileri arasında bir miktar kaybolmak da varmış. 😂
Günün sonunda Ipek defalarca sarılıp,
“Anne, seni çok seviyorum. Çok güzel bir gün geçirdik. Her istediğimize evet dedin!”
dedi.
İşte o cümle, bu uzun yazının, kalabalık fuarın ve tüm günün hediyesiydi.
İyi ki varsınız kızlarım.
Ve iyi bayramlar herkese — bol kahkaha, biraz şamata ve içten mutluluklarla dolu günler dilerim. 💛
0 Comments