31 Agustos 2013
Ağustos ayı bir türlü bitmek bilmedi. Okulda ve evde işler kat kat arttı, üstelik İpek ve Kemal de ortalıkta gezen virüsten nasiplerini alıp bir güzel hastalandılar. Yine de babalar gününe (Burada bu Pazar'a denk geliyor) çok güzel hazırlandık. Iyi ki cocuklarimin babasisin Kemal. Seni cok seviyoruz!
Buradaki en ünlü sanat merkezlerinden birisi, Fremantle Arts Centre'ın hediye dükkanı, ebruladığım eşarpları koleksiyonuna almaya karar verdi. Ayrıca eşarplar için çelikten bir tekne yaptırdım ve yepyeni teknemi zevkle kullanmaya başladım. Bazen cesaretim kırılsa da biliyorum ki sonuca ancak inanarak ve çalışarak ulaşabilirim. Benim satış pazarlama yönüm çok zayıf. Hele ki geçen sergi açılışında gördüğüm bıdır bıdır konuşan, kendilerini ve eserlerini anlatan Avustralyalı sanatçılarla rekabet etmem oldukça zor. Allah'tan tek avantajım, ki bu büyük bir şey, bu bölgedeki tek Ebru sanatçısı olmam. Herkes bizde böylesi bir ürün yok, çok güzel filan diyor. Ayrıca bir iyi haber daha, İpek'in öğretmeni bu Salı günü Assembly'de İpek'e mavi kurdele takacağız, gelip resim çekmek isterseniz buyrun filan dedi. Henüz niye takacaklarını bilmiyoruz, İpek de bilmiyor ama umuyoruz ki iyi bir şeyler içindir:)
Fark ettim ki bu aralar daha çok kendi yaşantıma odaklanıp Batı Avustralya ile ilgili pek bir bilgi vermiyorum. Fındıklı'daki merdivenlerle ilgili haberi okuyunca aklıma geldi yazmak istedim. Burada yerel gazeteler çok popüler. Her semtin bir gazetesi var. Düzenli olarak o semtte oturan herkese ücretsiz olarak dağıtılıyor. İçinde semt ile ilgili haberler, gelişmeler, duyurular filan var. Ayrıca ilan da çok veriliyor ve insanlar genelde bir iş yaptıracaklarsa "local" birilerine yaptırıyorlar. Ayrıca gazetede o semt ile ilgili bir değişiklik yapılacaksa kamuoyu bilgilendiriliyor. Kütüphane veya aile merkezlerinde forumlar, oturumlar düzenleniyor ve mahalle sakinlerinin konu ile ilgili görüşleri alınıyor. Her konuyu halka soruyorlar ama biz Türkiye'den getirdiğimiz alışkanlıkla henüz hiç bir oturuma katılıp görüşümüzü bildirmedik. Sadece 457 nolu işveren vizesi ile gelen göçmenlerin çocuklarına Batı Avustralya okulları ücretsizken bu yasa değiştirildi ve aileler yıllık 4 bin dolar okul ücreti ödemek zorunda bırakıldı. Konu her ne kadar oturum izni alan bizleri etkilemese de yeni gelecek tüm göçmenler için Türk Avustralya Kültür Evi olarak konu ile ilgili basın bildirisi hazırladık ve basına verdik. İpek'imin cok ateşi var, devamını daha sonra yazarım...
0 Comments